USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

78 Bin üyesi bulunan Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi İştirakler Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Bekler, Tokat’ın kaderini değiştirecek toplam 50 Milyon TL’lik projelerin Mayıs ayında tamamlanacağının müjdesini verdi.

78 Bin üyesi bulunan Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi İştirakler Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Bekler, Tokat’ın kaderini değiştirecek toplam 50 Milyon TL’lik projelerin Mayıs ayında tamamlanacağının müjdesini verdi.
30-01-2017 14:02
Google News

Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi İştirakler Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Bekler, Sesimiz Gazetesi’ne çok önemli açıklamalarda bulundu. 2014 yılında göreve geldikten sonra yaptığı çalışmalarla kooperatifin adını sıkça duyuran Başkan Yalçın Bekler’in şimdiki hedefi ise devam eden projeleri bir an önce bitirmek. Halan devam eden ve 50 Milyon TL’ye mal olan 250 bin ton kapasiteli modern yem fabrikası, 20 bin tonluk lisanslı depo ve mısır kurutma tesisi, zirai alet üretim tesisi, günlük 250 adet büyük, bin adet küçük hayvan kesme kapasitesine sahip et kombinesi ve hayvan borsası projelerinin Mayıs ayında tamalanacağının müjdesini veren Başkan Yalçın Bekler, hedeflerinin ise Tokat’ın kaderini değiştirmek olduğunu belirtiyor. Başkan Yalçın Bekler’in açıklaması şu şekilde.

2014 YILINDA GÖREVE GELDİK

Başkan Yalçın Bekler, 2014 yılında göreve geldiklerini ve kooperatifin vizyonunu değiştirmek için yola çıktıklarını söyleyerek, “Göreve geldikten sonra Tokat’ın neye ihtiyacı var, kooperatifin neler yapması gerektiği konusunda raporlar hazırladık. Hazırladığımız raporlar da Tokat’ın bir yem fabrikasına ihtiyacı olduğunu, bir kombineye ihtiyacı olduğunu bir hayvan borsasına ihtiyacı olduğunu, şeker fabrikasının lokomotif yapılıp aslında Tokat’ın bir Torku’ya ihtiyacı olduğunu tespit ettik. Tokat’ta 269 bin adet büyükbaş hayvan varlığımız var. Bunu Tarım İl Müdürlüğü belirledi. 299 bin adette küçükbaş hayvan varlığımız var. Biz bunu reelde 150’şer bin olarak kabul ettik. Ve tüketilen yem miktarına hesap ettiğimizde 300 bin ton gibi yem tüketimin olduğunu gördük. 300 Bin tonluk yem tüketiminin bilançosu 250 milyon demek. Yani her yıl bizim şehrimize 250 milyonluk bir yem girişi var. Ve bizim şehrimizde bunu temin edebilecek bir yem fabrikası yok. 250 milyonluk yem fabrikasında yüzde 10 kar marjı hesap ettiğinizde 25 milyonluk bir kar marjından bahsedebiliriz. Bu da demek oluyor ki bu kar 25 milyonluk bir kar başka şehirlere ve hatta başka ülkelere gidiyor dersek yalan söylemiş olmayız. Çünkü, Türkiye’deki yem fabrikalarının çoğunluğu  yabancı patentli. Yani yabancı ülkelerin fabrikaları. Biz bu 25 milyonun başka ülkelere gittiğini söylersek yalan söylemiş olmayız. 250 milyonluk bir bütçeninde başka ülkelere yaradığını söylersek yine yalan söylemiş olmayız. Biz bunun şehrimizde kalması için bir yem fabrikasının elzem olduğunu tespit ettik. Türkiye’de 600 tane yem fabrikası var.  50 tane yem fabrikası Türkiye’deki yem sektörünün elinde bulunduran fabrikalara ait. Bu 50 tane yem fabrikasıda 8 tane şirkete ait” dedi.

İLK 40’IN İÇERİSİNE GİRECEK

Türkiye’de ilk 40’ın içerisine girecek bir yem fabrikası inşa etmeye çalıştıklarını kaydeden Başkan Bekler, şöyle konuştu: “Şuanda bitme aşamasında. Mayıs ayı içerisinde inşallah açılışını yapacağız. Bu yem fabrikası ile birlikte çiftçimiz kaliteli bir yemi daha ucuza temin etme imkanına sahip olacak. Hem 25 milyonluk kar ve 250 milyonluk bütçede bizim şehrimizde kalmış olacak. Biz dışarıdan gelen yemlere 5 lira  torbada nakliye diyoruz. Bu nakliye kimin cebinden çıkıyor, çiftçinin cebinden çıkıyor. Biz çiftçinin cebinden çıkacak olan bu nakliyeyi sadece çiftçinin cebinden yansıtırsak torbada 5 lira besici için çok büyük bir rakamdır”

“BORSA OLUŞTURACAĞIZ”

Yem fabrikası ile birlikte bir borsa oluşturacaklarını kaydeden Başkan Bekler, “Şuanda alım merkezleri kuruyoruz. Ayçiceği alımını, mısırın alımını, buğdayın alımını, arpanın alımını bunların bir borsasını oluşturacağız ve çiftçimizin malının hem ucuza gitmesinin hem önüne geçmiş olacağız hemde yem fabrikamızın hammadde ihtiyacının büyük bir miktarını temin ettiğimiz alımlardan karşılayacağız. Hem alımlar vasıtasıyla çiftçimize bir kazanç sağlayacağız hemde kurmuş olduğumuz fabrikada dönecek olan reeli Tokat’a kazandırmış olacağız. Aynı zamanda burada bir istihdam oluşturmuş olacağız” diye konuştu.

TOKAT’IN EN BÜYÜK PROBLEMİ

Tokat’ın en büyük probleminin üretmiş olduğu ürünleri değerlendirememek olduğunu belirten Başkan Yalçın Bekler, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Tokat’ın ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı. Artık Tokat’ta hiç kimse kendini kandırmasın.  Tokat’ın ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı bir şehir. Bizim tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi eksikliğimiz var. Tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi eksikliğimizi gidermediğimiz sürece Tokat’ı kim kalkındırdı derse yalan söylemiş olur. Bizim Şeker Fabrikasından başka tarım ve hayvancılıkta başka bir sanayimiz var mı yok.  Şeker Fabrikası biliyorsunuz 4 yılda bir şeker pancarı işleyen bir tarım kuruluşu. Bizim diğer ürünleride işleyecek ve bunları değerlendirebilecek bir mekanizmaya ihtiyacımız var.

 Katma değeri düşük olan ürünleri katma değeri yüksek olan ürüne çevirme zorunluluğumuz var. Bakın bizim Şeker Fabrikamızda atık olarak çıkan bir melas var. Pakmayanın ana maddesinin Melas olduğunu biliyor musunuz? Bakın pakmaya ihtiyacı var hem bu ülkenin hemde dış pazarların. Yani bizim katma değeri düşük olan ürünleri katma değeri yüksek olan ürüne çevirme zorunluluğumuz var. Bizim çiftçimiz üretiyor aslında sebze üretiyor, meyve üretiyor, hububat üretiyor, arpa üretiyor, mısır üretiyor, ayçiçeği üretiyor. Yani biz tarımdaki tüm ürünleri üretme kapesitesine sahibiz. Sıkıntımız ney, üretmiş olduğumuz ürünleri değerlendirebilecek mekanizmamız yok. Buda demek oluyor ki bizim sanayi eksikliğimiz var. Biz hep dışarıdaki tüccarlara bağımlı kalmışız”

“SORUNLARI AŞMAMIZ LAZIM”

Kentte sanayi sıkıntısının giderilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Bekler, konuşmasına şöyle devam etti: “Aslında kooperatif, belediyeler, valilik bizim gibi kuruluşlar bu sanayi sıkıntısını gidermekle mükellef. Yani buralar sadece makamda oturup makamın havasını atılacağı yerler değil. Veya belediyelerin görevi kaldırım yapmak, yol yapmak değil. Şehrin ekonomisini de düzenlemek görevleri var. Veya sadece köylerde yol yapmak gibi bir görevi yok,  İl Özel idareyi kastediyorum. Aynı zamanda o şehrin ekonomisine yön vermekle mükellef. Yani o şehirde yaşayan insanları olmuş olduğu yerde istihda etmekle mükellef. Biz bunu çözmekle mükellefiz.  Tokat’ın neye ihtiyacı var bunları tek tek tespit edip bu sorunları aşmamız lazım. Biz katma değeri düşük olan ürünlari katma değerli hale getirip hem şehrimizde istihdam sağlamak zorundayız hem de bizim bu sanayi eksikliğini gidererek şehrimizdeüretilen ürünleri değerlendirecek mekanizmayı oluşturmak zorundayız.”

ŞEKER FABRİKASININ ÖNEMİNE DEĞİNDİ

Turhal Şeker Fabrikasının özelleştirme sürecinde olduğunu hatırlatan Başkan Bekler, “Uzun süredirde Özelleştirme İdaresinde, satış hala gerçekleşmedi.  Şeker Fabrikası Özelleştirme İdaresinde olduğu için herhangi bir iyileştirme veya kapesite artımı yapılamıyor. Çünkü satılacak fabrikalar arasında gözüküyor. Böyle oluncada günden güne hem değer kaybediyor hemde çevreye hizmet etme kabiliyetini yitiriyor. Şeker Fabrikasını bizim Tokat’a kazandırmak gibi bir mecburiyetimiz var. Şeker Fabrikasının Tokat’a kazandırmasıyla birlikte Tokat’a kazandırılmasıyla kastımız çiftçinin olduğu, işçinin olduğu, yerel dinamiklerin, STK’ların bulunduğu, Valiliğin bulunduğu, denetim mekanizmasının oluşturulduğu bir yapıya devrinin sağlanması lazım. Holdinglere satarsanız veya inşaat gruplarına satarsanız veya şeker fabrikasını işletmeyecek kişilere satarsanız şeker fabrikası kapanıp sigara fabrikasındaki akıbete uğrar. Bu da demek olur ki Tokat şu anda göç veren iller arasında iki sene önce birinci olmuştu biliyorsunuz. Şimdilerde de yine ilk beş arasında tahmin ediyorum. Buda demek oluyor ki Tokat’ın nüfusu şuanda 600 bin ise şeker fabrikasının gitmesiyle beraber, çünkü şeker fabrikası sadece içinde işçileri çalıştırdığı, istihdam eden kurum değil. Aynı zamanda çiftçiyede istihdam eden kuruluş. Yani şeker fabrikası sadece işçilere istihdam etmiyor, nakliyeciye, çiftçilere istihdam ediyor, bölge ekonomisine katkı sağlıyor. Bundan dolayı şeker fabrikasının yeniden kazandırılıp şeker fabrikasıyla birlikte bir lokomotif kurulması gerekiyor” dedi.

“İKİNCİ TORKU TOKAT’TA KRUULMASI GEREKİYOR”

Torku lokomotifini örnek veren Başkan Bekler, “Aslında ikinci torkununda nerede kurulması gerekiyor, Tokat’ta kurulması gerekiyor. Çünkü bu bizim olmazsa olmazımız, başkada şansımız yok. Tokat’ın ekonomisinin tamamı tarım ve hayvacılığa dayalı. Bizim bu mekanizmayı oluşturacak bir yapıya ihtiyacımız var. Şeker fabrikasınıda burada ne yapacağız, lokomotif olarak kullanacağız. Pancar 4 yılda ekilen bir ürün olduğu için 4 yılın dışında diğer üç yılda ekilen hububatıda, ayçiçeğinide, mısırıda, buğdayıda, sebzeyide, meyveyide değerlendirebilecek bunların paraını oluşturabilecek mekanizmaya ihtiyacımız var. Onun için biz yola çıktık. İnşallah başarılı oluruz, bunun birinci ayağı hayvancılığı destekleme noktasında ilk 40’a girebilecek bir yem fabrikası inşa ediyoruz dedim. İnşallah Mayıs ayı içerisinde açılışı yapılacak. Yıllık 250 bin ton üretme kapesitesine sahip. Bu demek oluyor ki Tokat’ın tamamını yem ihtiyacını karşılayabilecek teknolojide, modern, kaliteli, yem üretme kapesitesine sahip bir yem fabrikası inşa ediyoruz. Bununla beraberde alım merkezleri oluşturuyoruz. Şuanda 50 bin tonluk Zile de lisanslı depo projemiz var. 20 bin tonluk Turhal da hem lisanslı depo projemiz var hemde musluk kurutma tesisi projemiz var. Yine 15 bin tonluk Çamlıbel de lisanslı depo projemiz var ve en büyük projemizde Tokat merkezde olacak” diye konuştu.

“YATIRIMLARI DAĞITIYORUZ”

Kendilerine, “Başkanım yatırımlarınızı hep Turhala mı yapıyorsunuz?”şeklinde soruların yönetildiğini belirten Başkan Bekler, şöyle konuştu: “Hayır, biz yatırımları dağıtıyoruz. Devamlı merkezimiz Turhal da bulundugu için Turhal daki tesisler göz önünde bulunuyor ama diğer ilçelerdeki tesislerimizi vatandaşlarımız görmüyor. Bu tesislerimizde de yatırımlarımız var. Bizim aynı zamanda hayvancılığı desteklerken diğer ürünleride mekanizmayı oluşturacak şekilde dizayn etmemiz lazım. Şimdi yeni ürettiniz kime satacaksınız, besiciye satacaksınız. Besici ne yapması lazım, desteklenmesi lazım. Nasıl desteklememiz lazım, ürettiği hayvanı değerlendirebilecek bir mekanizma oluşturması lazım. Tokat’ta bir kombineye ihtiyaç var.  Yani kişinin üretmiş olduğu bir hayvanı kestirebilceği, salam, sosis, sucuğa, çevirebileceği daha doğrusu katma değeri yüksek bir ürüne çevirebileceği değerlendirebileceği bir mekanizmaya ihtiyaç var. Bunun içinde belediyelerle bir araya geldik. Turhal, Zile, Pazar Belediyesi, ve Tokat Valiliği İl Özel İdaresi ile beraber Tokat’ta bu bölgenin değil Türkiye’nin en büyük kombinelerinden bir tanesini inşa etmek için yola çıktık. İPAD destekli olarak şuan 250 adet büyükbaş bin adette küçükbaş günlük kesim kapesitesine sahip. Bir et kombinesi inşa ediyoruz.  Onun da yatırımı şuan tamamlanmak üzere. İnşallah yem fabrikası ile birlikte Mayıs ayı içerisinde açmayı hedefliyoruz. Kombinenin bitimi ile hemen yanına ileri işlem inşa edeceğiz. İleri işlemden kastımız sosis, salam, sucuktur. Bu ileri işlemle beraber Tokat’ın biliyorsunuz meşhur bir bez sucuğu var ama dünya pazarına açılamamış. İleri işlemle beraber biz bu bez sucuğunu dünya pazarına açılabilir bir hale getireceğiz. Yani kendi markamızı oluşturacağız. Yine hayvanlarımızın değerinde alınıp satıldığı ve kalpazanlara hayvanın kaptırılmadığı bir mekanizmayada ihtiyacımız var. Bunun içinde bölge hayvan borsası inşa ediyoruz. Hayvan borsasımızdan kastımız çiftçimiz üretmiş olduğu hayvanı borsaya getiriyor, hayvana değer biçiliyor ve açık arttırma ile borsada satılıyor ve parasınıda borsadan alıyor. Bizim çiftçimizin malının dolandırılması veya hakkının kaybolması gibi bir mekanizma ortadan kaybolmuş oluyor”

“ÇİFTÇİMİZ ÜRETİYOR, ARACILAR PARA KAZANIYOR”

En çok şikayetçi oldukları konunun, çiftçilerin üretmesine rağman parayı aracıların kazanması olduğunu ifade eden Başkan Yalçın Bekler, sözlerine şöyle devam etti:  “Biz bu mekanizmada aracıları ne yapıyoruz, devreden çıkarıyoruz . Nihai üretici ile nihai tüketiciyi buluşturuyoruz. Yani buradaki tek gelir hedefimiz çiftçinin cebine giren parayı çoğaltmak, aracıların hiç emek vermeden kazandığı parayı ortadan kaldırmak. Biz bu mekanizmayı borsa ile kombina ile ve ileri işlemle ve yem fabrikasıyla birbirine entegre ediyoruz”

“ŞEKER FABRİKASI İLE İLGİLİ BİR PROJEMİZ VAR”

Turhal Şeker Fabrikası ile ilgili bir projelerinin bulunduğunu açıklayan Başkan Bekler, “Şeker fabrikasının alımı ile ilgili bir projemiz var. Sözümüzün başında da ifade etti,  şeker fabrikasınıda bu kurmuş olduğumuz yatırımlara entegre edip şeker fabrikasını burada bir torkuya dönüştürme modelimiz var. Bu bizim hayalimiz. Bunuda valimizle, belediye başkanlarımızla, milletvekillerimizle beraber yapıyoruz. Onlarında bu konuda büyük destekleri var.  Hem çiftçimiz adına hem Tokatlı adına hemde sizlerin adına hem siyasetçilerimiz hemde belediye baskanlarımıza bu konuya eğildikleri için bizimler beraber yürüdükleri için teşekkür ediyorum” dedi.

“TOKAT’IN SORUNLARI BELLİ”

Tokat’ın sorunlarının belli olduğunu vurgulayan Başkan Bekler, “Bizim Tokat’ın sorunlarını çözmemizin tek yolu Tokatlıyı Tokatta istihdam eden duruma getirmek. Biz bu yatırımlarla hem istihdam alanları oluşturacağız hemde çiftçimizin üretmiş olduğu ürünleri değerlendirebilecek bir mekanizma oluşturacağız. Bakın lisanslı depo inşa ediyoruz biz. Lisanslı depolardaki maksat nedir biliyormusunuz. Lisanslı depodaki maksat çiftçimiz hububatını üretiyor,  harmanda fiyatına bakmadan satmak zorunda kalıyor. Neden çünkü gübreciye borçlanıyor, mazotcuya borçlanıyor, ilaççıya borçlanıyor, çevresine borçlanıyor.  O gün hapana gittiği zaman fiyatını bile sormadan elindeki üretmiş olduğu habubatı satmak zorunda kalıyor. Lisanslı depo ile beraber bunu ortadan kaldırıyoruz. Çiftçi üretmiş olduğu ürünü getiriyor, lisanslı depoya teslim ediyor. Lisanslı depo ona malını teslim aldığına dair teslim fişini veriyor, çiftçinin o gün nakit paraya ihtiyacı varsa Ziraat Bankasına gidip o parayı temin ediyor. İpotek vermiyor, kefil vermiyor sadece bir imza ile ne kadar ihtiyacı varsa onu temin ediyor ve Ziraat bankasından kullanmış olduğu kredinin faizinide hazine karşılıyor. Yani cebinden faiz adı altında vade farkı adı altında herhangi bir şey çıkmıyor.  Çiftçimizde ürününü harmanda satmak zorunda kalmıyor, ne zaman satıyor o tarihte.  Bakın hububatı 700 lira harmanda sattı çiftçimiz. Şuanda 900 lira, 200 lira fark etti.  50 lira bunu lisanslı depoya kiraya verse 150 lira çiftçimizin cebinde kalıyor.  10 ton teslim edende 1.5 milyar demek,  1.5 milyarda benim bir çiftçimin kış boyu evinin yiyeceği geçimi demek. Biz bunları sağlayarak çiftçinin gelirini arttırmak zorundayız. Geçmişe takılı kalırsak ve hep geçmişi yaşarsak geleceğe güvenle bakamayız.  Geçmişte yapılmadıysa gelecekte yapılması lazım bunların. Biz şuan bunları inşa etmeye başladık, bunları kafamızdaki modele oturttuğumuz zaman Tokatta ürün planlamasını bizler yapacağız o zaman. Peki ürün planlamasındaki kastımız ne? Şuanda biliyorsunuz Tokatta toplulaştırmak için süreç başladı. Toplulaştırma sürecindede ilk iller arasında. Toplulaştırmada gerçekleştiği zaman ürün planlamasını biz yapacağız, ürün planlamasını yaptığımız zamanda arz talep dengesi oluşturarak hem ekilen her ürünün her sene para yapmasını sağlayacağız. Bizim aynı zamanda çiftçimizinde yönlendirilmeye ihtiyacı var. Niye yönlendirilmeye ihtiyacı var, bizim çiftçimiz bu sene domates para yapıyor, ertesi sene herkes domates ekiyor. Domates para yapmıyor zarar ediyor.  Hububat para yaptığı zaman yine herkes hububat ekiyor. Biz dedik ya, bizim alımımız dışarıdaki tüccarlara bağlı.  Dürünün azlığna veya çokluğuna bakıyor. Çoksa fiyatı tabana düşürüyor azsa mecbur yüksek fiyattan almak zorunda kalıyor. Arz ve talep dengesini oluşturup her sene her ürünün para yaptığı bir mekanizma oluşturmak zorundayız. Bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. İnşallah hedefimizde bu Tokattaki yaptığımız yatırımlar bunun alt yapısı. Daha büyük projelerimizde var, bunlarıda ileriki zamanlarda konuşuruz. Ama Tokatın kaderini değiştirecek projelerle geldiğimizi ifade edebilir” şeklinde konuşmasını tamamladı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
E-GAZETE TÜMÜ
aydem
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3590+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3545-4
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3537-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3533-31
20İstanbulspor3516-42